26 Ekim’de Aydın Güzelhisar KYK Kız Yurdu’nda hasarlı olan asansör, içindeki 16 öğrenciyle birlikte 7 kat aşağı düştü. Olayın hemen ardından yurt öğrencilerinin asansör arızalarının giderilmesini defalarca talep ettiğini, yurt yönetiminin de şaşırılmayacağı üzere soruna kulak tıkadığını öğrendik. Bu ihmalin sonucunda Zeren Ertaş hayatını kaybetti. Bir devlet kurumunda, KYK yurdunda bir öğrenci öldürüldü. Devletin huyudur, önce öldürür, sonra kendini aklar, “kaza” der, “kader” der, “korkan varsa merdivenle çıksın” der. Olası keşmekeşi kolluğuyla, medyasıyla, tüm kanallarıyla önlemek ister. Bu tavır tanıdık ve gençlik buna karşı sesini kısmıyor, aksine daha güçlü yükseltiyor ve “biz yaşayacağız” diyor. Valinin 15 gün önce bakımının yapıldığını söylediği asansörün en son Temmuz ayında bakımı yapılmıştı. 15 kişilik bakımı yapılan bir asansörün 1 kişi fazla bindi diye düşmesi imkansızken sorumluluklarından sıyrılmak için utanmadılar, “15 kişilik asansöre 16 kişi bindi” dediler, manipüle etmeye çalıştılar. “Asansör 16 kişiliktir’ tabelasının ortaya çıkması da geç ve şaşırtıcı olmadı.
Bu ülkedeki KYK yurtları yıllardır öğrencilerin cehennemi olmaya devam ediyor. Bozuk asansörlü, yangın merdiveni olmayan, alarmı çalışmayan onlarca yurt gördük. Barınamıyoruz Hareketi iki senedir bilfiil KYK yurt sorunlarıyla ilgileniyor. Barınamıyoruz’a KYK yurtlarından her gün onlarca ihbar geliyor, ihbar gelmeyen tek bir gün yok. İki yıldır görüyoruz, yurt koşulları öğrencilerin sağlığını tehdit ediyor. Kıl, küf, böcekten can güvenliğine KYK yurtlarındaki bitmek bilmez sorunlar hep anlatıldı, anlatıldı, anlatıldı ve sonuç… Zeren bir kazaya kurban gitmedi, Zeren açıkça bir ihmal sonucu öldürüldü. Artık bıçak kemikte. Son 1 ayda 4 üniversiteli genç intihar etti. Zeren öldürüldü. Gençliğe yaşatılanlar ne tesadüf ne de kader. Zeren’in katilleri de, “Barınamıyoruz” diyen milyonlarca genci duymayanlar da, öğrencileri, gençleri intihara sürükleyenler de gençlerin hayatını kıymetsiz görenlerdir. Bu ölümler birden çok sorumlusuyla yaşatılan hayal kırıklığının bilançosudur; geçinemeyen, barınamayan, borçlu gençliğe reva görülen sondur.
Bu yazı yazılırken Zeren’in ölümünün ardından 21 gün geçti. Barınamıyoruz Hareketi 50’ye yakın yurttan asansör hasarı ihbarı duyurdu. Güzelhisar KYK’da yaşananlar tekil bir örnek değil. Gençlerin hayatları ucuz, tesadüfen yaşıyorlar ve bunun farkındalar. İşte bu yüzen Zeren’in ölümünün ardından yaklaşık 150 yurtta on binlerce öğrenci sokağa çıktı. KYK’nın henüz öldüremediği gençler, üç gün boyunca aralıksız eylemdeydi. Kent meydanları, yurtlar, kampüsler gençliğin, “Katil KYK”, “Biz yaşamak istiyoruz” sesleriyle yankılandı. Direngen, cüretli, öfkeli KYK öğrencileri Zeren Ertaş Forumları’nda sorun ve taleplerini tartışarak koşula uygun mücadele yollarında yürüdüler ve onlarca yurtta kazanımlar elde edildi. Eylemler aralıklı olarak hâlâ sürüyor. KYK yurtlarında forumlar yapılmaya devam ediyor. Öğrenci gençlik özgücüyle, örgütlülüğüyle direniyor ve olumlu olumsuz tüm sonuçlarıyla bir deneyim elde ediyor, biriktiriyor. Bu deneyim ışığında yürünecek yol uzun ve meşakkatli.
Barınamıyoruz Hareketi’nin 2 Ekim’de başlattığı kampanyanın ilk eylem haftası, sorumlu ve muhatap tüm kurumlara özel hazırlanan raporları kurum önlerine giderek sunmakla geçmişti. Bütçeleriyle, olanaklarıyla barınma sorununa nasıl müdahale edebilecekleri kurumlara uzun uzun anlatıldı, talepler sıralandı. Barınma sorunu çözülebilir. Barınamıyoruz Hareketi’nin meramı ve çabası, temas ettiği ve henüz ulaşamadığı yol arkadaşlarıyla ülke çapında bir barınma kazanımı elde etmek. Bu ülkenin gençlerinin hayatı bu kadar ucuz değil, göreceksiniz. Henüz öldüremediğiniz binlerce genç size bunu gösterecek. Bizi öldüren, hasta eden, hücre gibi odalara mahkûm eden tüm idarecilere, siyasetçilere, kurumlara karşı Barınamıyoruz Hareketi’nde birleşelim. Bu sesi yükseltelim. Bu ülkedeki gençlere “biz yaşayacağız” dedirtelim.