Salı, Aralık 3, 2024

HDP Kapatılamaz

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesinin hemen ardından, Anayasa Mahkemesine (AYM) HDP’nin kapatılması başvurusu yapıldığı haberi geldi.   Her ikisine yönelik eleştirilerde de ağırlıklı olarak “hukuksuzluk” ve “demokrasinin zarar görmesi” üzerinde duruluyordu. Bizce tam tersine hukuk da, demokrasi de çalışıyor ve parmaklar kalkıp inerek güçlünün zayıfı kontrol etme isteği yürürlüğe sokuluyordu.  Sonuçta bugüne dek bize “demokrasi” diye yutturulan zengin ve güçlünün sayısı az bile olsa çok sayıldığı değil miydi?

“Terör örgütü propagandası” gerekçesiyle süren yargılaması mahkûmiyetle sonuçlanan Gergerlioğlu, AYM’ye bireysel başvuru hakkını kullanarak karara itiraz etmişti. AYM’nin tıpkı Enis Berberoğlu kararı gibi bu başvuruda da milletvekilliğinin devamı yönünde karar verme olasılığı yüksekti. Ancak TBMM Başkanı Mustafa Şentop AYM kararını beklemek yerine yargı kararını oylattı ve Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü. Bunun üzerine Gergerlioğlu ve HDP milletvekilleri AYM kararı çıkana dek Meclis’te kalmaya başladılar. Aynı olayı yaşayan CHP bile bu eylemi desteklemedi. Zaten Gergerlioğlu uzun zamandır çıplak aramaları, insan kaçırmaları, korona bahanesiyle işçilerin haksız yere işten atılmalarını Meclis gündemine tek başına taşırken de muhalefet partileri tarafından desteklenmiyordu. Bu ülkenin mazlumları diğerlerinin değil, onun adını hatırlayacaktır.

HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının AYM’ye sunduğu iddianameye gelince. Bu daha önce de defalarca denenmiş ve hem hukuk, hem siyaset bakımından geçersizliği görülmüştür. HDP’nin öncülü olan HEP 1993’de, DEP 1994’de, HADEP 2003’de, DTP 2009’da yargı kararıyla kapatıldılar ve birçok yöneticisine siyaset yasağı getirildi. Terörle ilgili gerekçe hiç değişmedi. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tüm bu kararları haksız buldu ve Türkiye’yi tazminata mahkûm etti. Şimdi de farklı bir sonuç çıkmayacaktır. Çünkü iddianamede öne sürülen tezleri AİHM daha önce reddetti. Peki sonucu kolayca tahmin edilebileceği halde neden bu tür girişimlerde bulunuluyor? Çok basit: İktidarın zamana ihtiyacı var. Kararlar şimdi uygulanırsa, yarın yargıdan dönse bile arada geçen süreyi kendi lehine kullanmak istiyor. Örneğin Gergerlioğlu gibi aynı mahalleden gelen biri susturularak, iktidarın inanç tekeli korunmuş olacak, tıpkı Levent Gültekin’e yapıldığı gibi. En azından seçimler atlatılana kadar sussun istiyor. HDP kapatılırsa, düşen milletvekillikleri, erken seçim olasılıkları, yeni parti kurulma telaşı vs. arasında belki iktidar bir miktar daha fazla milletvekili çıkaracak ve anayasa değişikliği için gerekli olan minimum 360 milletvekili sayısına ulaşacak… Bu amaçla meclis aritmetiğiyle oynuyor. Ama bir gerçeği unutuyor: Kürt seçmenin desteklediği her parti kapatıldıktan sonra, yerine kurulan yenisinin oyları artıyor.  Son yerel seçimde kazandığı 65 belediyeden 60 tanesine kayyum atanmış, Selahattin Demirtaş başta olmak üzere önde gelen birçok sözcüsü ve binlerce üyesi tutuklanmış ama hala ülkenin 3. büyük partisi olmayı sürdüren HDP için de durum farklı olmayacak. HDP kapatılmasına elbette kapatılabilir ama ona oy veren 6 milyon seçmen sayılarını arttırarak, çok kısa sürede yenisini tekrar ayağa kaldırır.

Son Eklenenler