Çarşamba, Nisan 17, 2024

Malatya’da depremin 14.gününde: Temel gereksinimler hala karşılanmadı!

Malatya’da diğer birçok ilde olduğu gibi yıkım büyük. En büyük yıkımın Battalgazi, Yeşilyurt gibi merkezi ilçelerde olduğunu söylemek mümkün. Temelde burada ilk depremde yıkılmayan binaların yorulmasıyla ikinci depremde oluşan yoğun bir yıkım tablosu var. İki yüksek şiddetli depremin arka arkaya yaşanması buradaki insanlarda her an tekrar bu şekilde büyük bir deprem yaşanabilir hissini yaşatıyor. Bu nedenle de insanlar binalara giremiyor, birçok noktada da doğalgaz kesildiği için insanlar bu binalarda yatıp uyuyamıyor. Depremin ilk gününden bu yana kentten yoğun bir ayrılış söz konusu, benzinlikler kenti terk etmeye çalışan insanlarla dolu… Burada yıkım Hatay, Maraş kadar yüksek olmasa da şehrin merkezinin kullanılamaz hale geldiğini görüyoruz. Olanağı olanlar il dışına gitmiş durumda, kalanların büyük bir kısmı da köylerde küçücük evlerde 30-40 kişi kalıyorlar. Depremin 14. gününde hala devletin desteğine hiç ulaşmamış köyler var. Malatya’da depremin yaşandığı günden itibaren 3-4 gün elektrik de yoktu, bu günlerin ardından elektrik geldi. Sular akıyor ancak içilebilir, kullanılabilir durumda değil. Altyapı çöktüğü için sulara neyin karıştığını bilmiyoruz, sarı-siyah bir su akıyor. Musluktan akan su asgari düzeyde, zorunlu ihtiyaçlar için kullanılmaya çalışılıyor.

Depremzedelere dayanışma kolileri teslim ederken…

Bizler depremin ilk gününde Çavuşoğlu isimli mahalleye geldik, o sırada yerleştiğimiz kulübe ve çevredeki insanlara depremin 30. saatinde henüz bir devlet desteği gelmemişti. Çavuşoğlu Mahallesi’nde neredeyse girilebilir bina kalmamış durumda. Hiçbir market, mağaza, kasap açık değildi… 3.gün itibariyle merkezdekiler için ekmek ve su ile ilgili sıkıntı çözülebilir hale geldi. Bir kısım insan -merkezde düğün salonu, spor salonu gibi toplu alanlarda kalanlar- erzak temel ihtiyaçlara birkaç gün sonra ulaşmaya başladılar. Fakat çadır tamamen başka bir konu… Bugün hala Malatya’da yaygın çadır dağıtımı yok. Gönüllü olarak kişilerin yolladığı çadırlara devlet/AFAD tarafından el konuluyor. AFAD yalnızca kendi çadırlarını kurmak istiyor ancak AFAD’ın da sadece temsili yerlerde çadır kurduğunu söylemek mümkün. Yani bir çadır kent kurulduğunu dahi söylemek mümkün değil. İnsanlar çadırlara ulaşamadığı için malzeme bulabilenler kendi çadırlarını kendileri kurmuşlar. Bu çadırların da ne kadar korunaklı olduğu tartışmalı. Çadır konusuna özel olarak değinmek gerekiyor. Kente çadırın ulaştırılmaması, depremzedeler tarafından kentin ulaştırılmayan kaynaklar sebebiyle hızla terk edilmesiyle şehrin hızla ranta açılmasının imkanının yaratılması için uğraşıldığını düşünüyoruz.

Malatya’da arama-kurtarma çalışmalarının çoğunlukla çevre yolu civarında, cadde üstündeki enkazlarda yapıldığını gördük. Ermenekli madenciler arama-kurtarma çalışması yapmak için AFAD’la iş birliği yapmak üzere iletişime geçtiğinde girilebilecek birçok enkaz, belki bekleyen birçok can varken madencilere uygun koşullar yaratılmadığı için bu çalışmaları yürütemediler. Çin’den gelen gönüllü arama-kurtarma ekibinin de benzer bir durum yaşadığına şahit olduk. Birçok depremzededen kendi elleriyle enkazdan yakınlarını çıkardığını işittik.

Gönüllüler dağıtım için hazırlık yaparken…

Tüm bu karmaşa ve enkazın ortasında, kentte kalanlar açısından yüksek bir dayanışmanın örüldüğünü görüyoruz. Depremin ilk gününden itibaren farklı gruplardan gelen çok sayıda gönüllü var, depremzede olmasına rağmen kenti terk etmeden daha çok ihtiyacı olan insanlarla bir araya gelip dayanışma için çalışan birçok insan var. Burada olmayıp buranın ihtiyaçlarına dair hem malzeme gönderen hem de ihtiyaç sahipleriyle imkânı olanları bir araya getirmek için çabalayan birçok insan var. Burada köylerde, uzak mahallelerde hala daha AFAD’ın adını duymamış, bilenlerinse çoğunlukla şikâyet ettiği bir ortam var. Yani ihtiyaçların çoğunu bizim gibi gönüllüler sağlamaya çalışıyor. Malatya’da gönüllü çalışan ekipler içinde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, KESK, PTT-SEN, DGD-SEN, Halkevleri, Barınamıyoruz Hareketi gibi dayanışmacı örgütler var. HDP, hâlihazırda var olan dayanışma çadırı vb. alanları milletvekilleriyle beraber ziyaret ediyor. Dayanışma için gönderilen tırlar yoğun asker müdahalesi altında engellenmeye çalışılıyor.

PSAKD Malatya/Barınamıyoruz Hareketi/Afet Gönüllüleri/Umut-Sen

Biz, Barınamıyoruz Hareketi/Afet Gönüllüleri/Umut-Sen olarak Malatya’da bir içi dayanışmanın örülmesi, tüm bu yıkımın ardından hep birlikte daha güçlü çıkabilmek için, dayanışma için gelen kolileri ayırıp ihtiyacı olanlara, özellikle köylere ulaştırmaya çalışıyoruz. Bir yandan bu kentin yeniden inşası için iştahla buraya bakan holdinglerin, patronların tam karşısında insanlarla kayıplarımız için yas tutuyor, ihtiyaçlar ile imkanların bir araya gelmesi için çalışıyor ve bundan sonrasında Malatya için ne olacağını mimar, avukat, şehir bölge planlamacı gibi arkadaşlarımızla iş birliği içinde olarak deprem havzası olan bu bölgede uzun süreli bir planlama içinde olmaya çabalıyoruz. Uzun vadede depremden ölmeyen insanların açlıktan ölmemesi için mevcut koşullar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Burada depremzede insanların kendileri, Malatya’nın sonrasında ne olacağını kendileri soruyorlar, bir yandan bugünü düşünürken bir yandan ötesini düşünmek zorundayız.

Dayanışma yaşatır

Güvenlik ve OHAL açısından devletin her tür imkândan faydalandığını Malatya’da görmek mümkün. Birçok noktada korucular ve askerler araçları durdurarak silahlarını gönüllülere, halka doğru yükseltebiliyor. Yağmaya ve güvenliğe dair çeşitli spekülasyonlar yapılırken hali hazırda birçoğu enkazdan çıkmış halk bu konuda da gerçek dışı endişeler yaşayabiliyor. Devletin mekanizmaları yeterli biçimde çalışmadığı için depremzedeler bize ulaşıyor, burada çokça gönüllü olmamıza rağmen ihtiyaçlara yetemiyoruz… Daha çok gönüllüye, bu bölgede olmaya ihtiyaç var. Burada halkımızla olmaktan mutluyuz, kalıcı olmayı, çadır kent kurmayı ve bir aşevi kurmayı planlıyor, bunun üzerinde her gün çalışıyoruz.

Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür derler, biz unutmuyoruz, gitmiyoruz. Kendi iç dayanışmamızı örmeye, burada halkla birlikte olmaya, ileride sürecek mücadele hattını kurmak için çabalamaya devam ediyoruz.

Son Eklenenler