Çarşamba, Nisan 24, 2024

Farplas’ta sendikalaşma savaşı

Günlerdir hepimizin dilinde işçi sınıfının vermiş olduğu hak mücadeleleri var. Hepsijet’ten Trendyol’a, Lila Kağıt’tan Yemeksepeti’ne kadar her birimiz günlerdir bu direnişleri seyrediyoruz. Direnen işçilerden öğrenip onların bu mücadelelerini daha da büyütmek için canhıraş çalışıyoruz. Bütün bu direnişlerle birlikte bir yandan da kulağımız Farplas Direnişi’nde. Farplas, 1968 yılında otomobil yedek parçası ticaretiyle sektöre giren o günden bu güne ülke kapitalistlerinin emekçilerin kan ve emekleriyle yazdığı başarı hikâyesinin bir benzeriyle otomotiv yedek parçası imalat ve tedarikçiliğine terfi eden CEO’su Ömer Burhanoğlu olan kurumsal görünümlü ama esasen aile şirketi olan bir otomotiv firması. Kendi ürettiği araba farları ile meşhur bir şirket.

Farplas işçilerinin içinde bulundukları boğucu çalışma ortamına karşın uzun süredir sendikalaşma arayışında oldukları biliniyordu. Fakat şirket sendika ezme konusunda uzmanlaşmış kurumsal danışma dahil her tür yöntemle bu arayışa karşı sert bir tavır içindeydi. Çalışma koşullarının gayrı insaniliği eninde sonunda sendikalaşma arayışını kuvveden fiile çıkardı. Farplas’ta işçiler önce patronun düşük zam tekliflerine karşı eyleme geçtiler. Bu sırada patronlarının Türk Metal dayatmasına karşı Birleşik Metal İş’te de örgütlendiler. Birleşik Metal İş’in örgütlüğünü kırmaya çalışan Farplas CEO’su, “Bizim dediğimizi değil, onları seçtiniz artık polisle muhatap olursunuz.” diyerek işçileri tehdit etmiş ve fason şirketler kurarak, işçileri farklı iş kollarında göstererek Birleşik Metal’in örgütlülüğünü kırmaya çalışmıştır.

Patronun bütün bu çabasına rağmen Birleşik Metal orada yetkiyi almış konuma geldi ve patron bu olanlarla birlikte sendikaya üye olmuş 150 işçiyi işten çıkarttı. Şimdiye kadar anlattıklarımız işçilerin fabrikayı işgaline giden yolun bir özeti gibidir. Fakat bundan sonra olanları anlamak için önce Çimsataş direnişine değinmeliyiz. Farplas’ın şimdisini anlamak için Çimsataş direnişini hatırlamak önemli. Çimşataş, Çukurova Holding’e bağlı inşaat, otomotiv ve demiryolu araçları için parça üreten bir fabrika. Çimsataş’ta, uzun süredir çalışma şartlarının kötülüğü Birleşik Metal’in oradaki şubesinin ilgisizliği ve düşük ücretlerden sıkıntılı işçiler bu oranların ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve çeşitli sosyal hakların kazanımı için direnişe geçtiler. Direniş, polis şiddeti, patronun herhangi bir anlaşmaya yanaşmaması, işten çıkarılmalar ve son olarak da Birleşik Metal’in şube yönetimiyle saf tutup direnen işçileri yalnız bırakması ile birlikte sönümlendi.

Çimsataş’ta olanlar Farplas’ta işçilerin güçlü kararlılığına rağmen niye direnişin sönümlenmeye yüz tuttuğunu da bizlere anlatıyor. Ama önce işten çıkarmalara karşı Farplas fabrikasının işgal edildiği geceye gidelim. 31 Ocak gecesi işçiler işten atılmalara, sendikalı olmalarını istemeyen patronlarına karşı fabrikayı işgal ettiler. Biz de bu işçilerden bazılarıyla konuştuk. Yüzlerce işçi fabrikanın içine girdiler ve bir gece boyunca fabrikada olacaklarını ve arkadaşları işe geri alınmazsa fabrikadan dışarı çıkmayacaklarını kamuoyuna bildirdiler.  Bunun üzerine diğer fabrikalardaki işçiler, bölgedeki mücadeleci sendikaların temsilcileri işçi dostlarına destek vermek için fabrika önüne akın etti. Sendikalardan, sol-sosyalist örgütlerden insanlar desteğe, direnişi büyütmeye gittiler. Fabrikada işçiler; fabrikanın dışında onları destekleyen sabaha kadar bekledi. Bu sırada Farplas CEO’su fabrikanın içine polis yığdı. O gece olanları konuştuğumuz Farplas işçileri fabrikada beklediklerini bir anda içeri polis akın ettiğini ve kendilerinin de bunun sonucunda çatıya çıktıklarını söyledi. İşçiler sabaha kadar Farplas CEO’suna ve sermaye sınıfının eli işçinin hakkına bulanmış polislerine karşı direndiler. Sonrasında polis sabaha karşı çatıya çıkaracak işçileri ve orada bekleyen emek dostlarını işkence ile gözaltına aldı. Birçok işçinin eli, yüzü veya ayağında kesikler, kırıklar var. Bizim konuştuğumuz işçilerden Süleyman’ın platinli bacağı saldırı esnasında zorlanmış.

Farplas’ta direniş patron, sarı sendika, polis zoru üçgeninde hala devam etmekte. Patronun Türk Metal ısrarı da sürüyor. Eylem esnasında orada olan DGD-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Yılmaz “İşçiler bu işin, direnişin peşini bırakmamakta, fabrikaya, zaten yetkiyi almış olan Birleşik Metal’i sokmakta kararlı. Fabrikada hala çalışan işçilerin büyük bir direngenlikle işten atılan arkadaşları için onlarla birlikte kendilerini çatıya nasıl kitlediklerini herkesin görmesi gerekir.” dedi. Bununla birlikte bir direniş fabrikanın dışına çıktıktan sonra sürdürülmesi giderek zorlaşıyor. Rutin basın açıklamaları bir kamuoyu desteği ve işçilere dönük bir sempati sağlasa da, sınıf tavrı olan bir patronu ve onu desteklemek için her tür yasal ve hatta kanunsuz yetkiyi kullanmaya hazır bir kamu idaresi ve iktidar mekanizmasını dize getirmek kolay değil. Üstelik bir de patronun fabrikaya Türk Metal’i sokma çabası var. Direniş uzadıkça “en kötü sendika sendikasızlıktan iyidir” korosunun sesi yükselmeye başlayacaktır.

Tüm bunlara rağmen direnmekten başka bir seçenek yok ve bu seçeneği tercih edenlerle dayanışmak da bizlerin boynunun borcu. Umalım ki Birleşik Metal işçilerin iradesi bu yönde olduğu sürece mücadeleyi rutinleştirmeden ve sürekli farklı alanlara genişleterek direnişi büyütme iradesini göstersin. Türk Metal ile IndustriALL gözetiminde imzalanan, Farplas örneğinde bir kez daha aslında ne işe yaradığı gözüken centilmenlik anlaşmasını yırtıp atsın. Bütün emek dostları bu kavgayı destekleyecektir.

Son Eklenenler