Çarşamba, Nisan 24, 2024

Marmara Park AVM çadır yangını davası karar duruşması ve düşündürdükleri

11 Mart 2012’de Esenyurt Marmara Park AVM inşaatında naylon çadırlarda barındırılan 11 işçi yanarak öldü. Geride kalan ailelerinin 9 yıl 7 aydır sürdürdükleri adalet arayışları sonucunda 8 Ekim 2021’de Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi ikinci kez karar verdi.

Alman ECE Firması’nın (Einkaufs-Center Entwicklung Gmbh&Co) Türkiye’deki ana yüklenicisi KAYI İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Yılmaz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhun Kartal ve Teknik İşlerden Sorumlu Yönetici Ahmet Selahattin Şakarcan hakkında yedişer yıl hapis cezası verdi. Bu ceza hem iş cinayetlerinde şirketlerin yönetim kurulu başkanı ve üyeleri hakkında ceza verilmesi hem de TCK 22/3’ten, bilinçli taksirden ceza verilmesi açısından önemlidir.

KAYI İnşaat’ın alt yüklenicilerinden KALDEM İnşaat ortakları Mehmet, Abdullah ve Kadir Altun kardeşler hakkında 14 yıl hapis cezası verildi. KALDEM İnşaat’ın şantiyedeki İSİG koordinatörü Cem Yıllar’a 8 yıl 7 ay, Elektrik Teknisyeni Şaban Bakırcı’ya 11 yıl 7 ay hapis cezası verildi.

KAYI İnşaat’ın diğer alt yüklenicisi, İş Güvenliği Müşavirliği firması MİRATEK’in ortakları Hakan Mintaş ve Yalçın Arıcı hakkında yedişer yıl hapis cezası verildi. MİRATEK’in şantiyede görevli A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Emekli İş Başmüfettişi Nuri Şener Tığlı’ya 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

Alt Yüklenici TAPAS İnşaat’ın yetkili İSİG uzmanı Hikmet Tezcan’a 7 yıl hapis cezası verildi.

KAYI İnşaat yetkilileri Marmara Park AVM şantiyesinde çalışan işçilerin naylon çadırlarda barındırılması talimatını verdiği için 11 işçinin yanarak ölmesinden doğrudan sorumludur. KAYI İnşaat dünyanın birçok ülkesinde AVM yapıp işleten Alman ECE Firması’nın Türkiye’deki ana yüklenicisidir. Alman ECE firması kendi ülkesinde uymak zorunda olduğu İSİG kurallarına Türkiye’de uymamış, Alman denetçi firma Dress & Sommer işçilerin naylon çadırda barındırılmasına göz yummuştur.

Şantiyede yapılan İSİG toplantılarının sekizinde çadırlarda yangın çıkabileceği gündem maddesi olmuş, ama yangın çıkıncaya kadar hiçbir önlem alınmamıştır. Bile bile 11 işçinin ölümüne sebep olmuşlardır. KAYI İnşaat şantiyelerinde çalıştırdığı yüzlerce işçinin maaşlarını ödemediği için de gündem olmuştu. Şu anda Türkiye’de konkordato ilan etmiş olmasına rağmen dünyanın birçok ülkesinde Alman ECE Firması ile birlikte AVM inşaatı yapmaya devam ediyorlar.

Karar duruşmasına giden süreçte neler oldu?

11 Mart 2012’de 11 işçinin naylon çadırlarda yanarak ölmesinden altı ay sonra Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama başladı. İlk dosyada şantiyedeki İSİG sorumluları, KALDEM İnşaat’ın üç ortağı, KAYI İnşaat’tan şantiye sorumlusu pozisyonunda olan Erdal Gümüş ve en önemlisi Alman ECE Firması’nın Türkiye’deki yöneticisi Alman Andreas Michael Hohlmann olmak üzere 13 sanık vardı. Türkiye’deki ana yüklenici olan KAYI İnşaat’ın yöneticileri sanık değildi. Yargılama sonunda asıl sorumlulardan olan Alman firmasının yöneticisi Andreas Michael Hohlmann beraat etti. KAYI İnşaat’ın Şantiye Şefi Erdal Gümüş beraat etti. En fazla cezayı, şantiyeye işçi temin eden alt yüklenici KALDEM İnşaat’ın ortakları ile çadırlara elektrik hattını çeken işçi Şaban Bakırcı aldı. İSİG sorumluları da ceza aldı.

Yargımız yine yanıltmamıştı, 11 işçinin ölümü nedeniyle, onlara en yakın çalışan diğer işçiyi, karar alma, bütçe yapma yetkisi olmayan kişileri cezalandırmıştı. KAYI İnşaat’ın aynı şantiyesine iş güvenliği kurallarına uyulduğu için ödül verilmişti. “Dünya’nın En Büyük Müteahhitleri Listesi”nde yer alan KAYI İnşaat Recep Tayyip Erdoğan’dan başarı plaketi almıştı. Bu plaketi dokuz kez almış. KAYI İnşaat devletin en üst kademelerinden ödül almaya doyamıyordu. Uluslararası listelerde dünyanın en büyük ilk 250 firması arasında yer alıyordu.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına karşı temyiz yoluna başvurduk. Yargıtay 12 Ceza Dairesi temyiz itirazlarımızı yerinde bularak “Kayı İnşaat şirketini temsil ve ilzama yetkili, iş yerinde iş emniyetinin sağlanması, talimat verme, gerekli tedbirleri alma ve sözleşme gereğince sözleşmeyi feshetme hususlarında yetki ve sorumluluğu bulunan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunup dava açılması sağlanıp, olayda bilinçli taksir koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun tartışılıp…” şeklinde bir karar ile Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ilk kararını bozdu. Maalesef Alman yönetici hakkındaki beraat kararını onadı. Yargılamanın başından beri asıl sorumluların yargılanması gerektiğinde ısrarcıydık, KAYI İnşaat yöneticileri hakkında yaptığımız suç duyuruları sonuçsuz kalıyordu. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin kararı bozmasından sonra bu kişiler sanık sıfatıyla yargılandı. 8 Ekim 2021’de yedişer yıl ceza aldılar.

Yangından önce şantiyede KAYI İnşaat’ın şantiye şefinin başkanlığında her ay yapılan, şantiyede çalışan tüm firmaların temsilcilerinin ve İSİG uzmanlarının katıldığı toplantılarda sekiz kere, işçilerin barındırıldığı çadırlarda her an bir facia yaşanabileceği yazılı gündem maddesi olarak tartışılmış, acil önlem alınması görüşülmüş, hiçbir şey yapılmamıştır. Bu nedenle aslında TCK 22/3 maddesi, “bilinçli taksir”, yani “Neticeyi öngörmüş ama gerçekleşmesini istememiş” hükmü değil, açıkça TCK 21/2’deki “olası kast” hükmünden ceza verilmesi gerekirdi. Çadırların yanabileceği açıkça tespit edilmesine, bu tespit sekiz kez yinelenmesine rağmen önlem alınmamıştır. Yani failler sonucu öngörmüşler, bilmişler, ama önlem almamışlar, olursa olsun demişlerdir. Olası kastın tüm unsurları gerçekleşmiştir. Nitekim öngürülen tehlike gerçekleşmiş, 11 işçi ölmüştür. O gün işçilerin çoğu kahveye maç seyretmeye gitmemiş olsa bugün 45 ölümden bahsediyor olacaktık.

Hep hatırlayın, hiç unutmayın

Bundan sonraki süreçte Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına karşı tekrar temyiz yoluna başvuracağız. Tekrar tekrar tüm sorumluların yargılanması için, olası kasttan ceza almalarını sağlamak için aileler, gönüllüler ve biz bu davaya birlikte emek eden avukat arkadaşlarımız mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

Ülkenin dört bir yanından ekmek parası kazanmak için İstanbul’a gelen 11 işçi kardeşimiz, “Avrupa’da 200 AVM tarafımızdan yönetilmektedir, 20.000 mağazamız, 22,7 milyar Euro yarattığımız ciro, günlük 4 milyon ziyaretçi, 7.000.000 metrekare toplam AVM alanımız… BİZE GÜVENİN” diye kendini tanıtan Alman ECE Firması’nın şantiyesinde, insanlıkdışı koşullarda barınmak zorunda bırakıldı, mart soğuğunda naylon çadırlarda yanarak öldü.

Milaslı Barış Kıyak 30’undaydı. Ordulu Ahmet Keskin 47’sindeydi. Erbaalı Abdurrahman Demir 42’sindeydi. Özalplı Sevdin Özen 28’indeydi. Korganlı Seyfettin Topal 38’indeydi. Tatvan’lı Hakim Alican 46’sındaydı. Sivaslı Çetin Coşgun 42’sindeydi. Sivaslı Bayram Egepehlivan 48’indeydi. Kumrulu Fatih Acun 23’ündeydi. Korganlı İsa Topal 22’sindeydi. Korganlı Ahmet Yağal 30’undaydı. Rakamlardan söz açılacaksa eğer, bir daha dönüp yaşlarını okumanızı, ellerinden alınan yaşanmamış yıllarını düşünmenizi isteriz. Almanya’da ECE Firması’nda çalışsalardı naylon çadırda barındırılmayacaklarını, yanarak ölmeyeceklerini hiç unutmamanızı isteriz. 9 yıl 7 ay boyunca acılarına rağmen adliye kapılarında adalet talep ettirilen ailelerini düşünmenizi isteriz.

Marmara Park AVM’nin, 11 işçinin külleri üzerinde yükseldiğini, 11 işçinin naylon çadırlarda çıkacak yangın apaçık ortadayken üç kuruşa AVM inşaatında çalıştırıldığını, ölümlerinde sorumluluğu olan herkes cezalandırılmazsa başka iş cinayetlerinin de olacağını hiç unutmamak, hep hatırlamak ve çalışırken ölmemek için mücadele etmek temennisiyle.

Son Eklenenler