Tarih 2 Temmuz 1993 yılını gösterirken, Pir Sultan Abdal şenlikleri ve Alevi inancının değerlerini, felsefesini, kültürünü Sivas halkı ile buluşturmak için Valiliğin de daveti üzerine yüzlerce can Sivas’a gitmiştir. Aydınlar, şairler, sanatçılar, ozanlar, semah dönen gençler ve kadınlar büyük bir inanç ve umutla kültürel zenginliklere katkı sunmak için büyük bir heyecanla Sivas’ta toplanmışlardır. Nereden bilsinler ki o gün orada alevler arasında kalıp hayatlarını kaybedeceklerini. Yobaz, şeriatçı katil sürüleri ellerinde benzin bidonları, dillerinde tekbir sesleri ile uzun süre plan ve kıyam çağrıları yapmışlardır. Devlet güçlerinin gözü önünde 33 aydını ve 2 otel çalışanını acımasızca ateşe vermişlerdir.
Sivas hala yanıyor, içimiz hâlâ kan ağlıyor. Alevi tarihine baktığımızda Kerbela’dan günümüze defalarca yandık, yok edilmeye çalışıldık. Dersim’de, Çorum’da, Maraş’ta, Malatya’da, Gazi’de ve ülkenin dört bir yanında sayısız katliamlar yaşadık. Devlet eliyle kültürümüze ve inancımıza yönelik asimilasyona uğruyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarında hâlâ inancımızdan dolayı dışlanıyoruz. Zorunlu din dersleri dayatmasına maruz kalıyoruz. Cemevlerimize yasal statü verilmiyor. Yani aynı zihniyet devam ediyor. Sadece Alevilere de değil bu toplumda yaşayan farklılıklara tahammül edemiyorlar. Ankara’da, Roboski’de, Suruç’ta, Diyarbakır’da ve son olarak da İzmir’de karşımıza çıktı bu tahammülsüzlük. Muhalif olan herkese bu ülkede ödetilen bedeller var. Ama bilinmelidir ki tarihte sadece zalimler, egemenler değil, haksızlığa karşı direnen milyonlar da var. Pir Sultan Abdal gibi darağacına giderken baş eğmeyen yiğitlerimiz de var.
Alevi halkları olarak haksızlıklar karşısında Hüseyni duruşumuzu göstermeye devam edip karanlığa teslim olmayacağız. Daima mazlumlarla dayanışma içinde olup, katliamların hesabını soracağız. Sivas Madımak şehitlerini unutmayacağız. Yıllar geçse de katiller gerekli cezayı alıncaya kadar, Madımak utanç müzesi olana kadar, yakılan şehitlerimizin isim listesi içinde 2 katilin ismi çıkarılıncaya kadar Sivas’tan ayrılmayacağız. Sivas’ın ışığını söndürmeyeceğiz. Onların bıraktığı yerde şiirlerimizi, türkülerimizi söylemeye devam edip semahlarımızı döneceğiz.
28. yılında şehit düşen tüm canları anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum… aşk ile…