Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve direnişçi madenci Ali Faik İnter, Uyar Madenciliğin gaspettiği haklarını almak için mücadele ederken, 9 Temmuz Cuma sabaha karşı Manisa yakınlarında geçirdikleri bir trafik kazası sonucu yaşamlarını yitirdiler. Acımız ve öfkemiz büyük, anıları yolumuza ışıktır!
13 Mayıs 2014’te Uyar Madenciliğe ait kömür madeninde firmanın aldırmazlığı sonucu yaşanan bir iş cinayetinde 301 madenci yaşamını yitirmiş, bu cinayetten sakat kalma pahasına sağ kurtulanlar ve ölenlerin yakınları tazminatlarını alamamışlardı. Patronlar, sarı sendikalar ve iktidar işbirliğiyle madencilerin hakları herkesin gözü önünde gaspediliyordu. Bunun üzerine işçiler Tahir Çetin ve arkadaşlarının öncülüğünde yeni bir yol açarak, sendikalı-sendikasız bütün kardeşleri adına Bağımsız Maden İş çatısı altında mücadele etmeye başladılar.
Madenciler başta Soma olmak üzere birçok yerde çeşitli eylemler yaptılar ve Ankara’ya yürüyerek seslerini duyurmaya çalıştılar. İşçilerin iradesinin kırılamayacağını gören iktidar temsilcileri işçi temsilcileriyle görüşmek zorunda kalarak, tazminatların ödeneceğine dair değişik defalar söz verdiler. Ama bunlar tutulmadı. Sözlerin yerine getirilmesi için son kez yürüyüşe geçen madencilerin önü, Ankara’ya 30 km. kala bir kez daha kesildi. İşçiler yürüyüşlerine izin verilmesi için 5 gündür yol kıyısındaki bir dinlenme alanında baretlerini yastık edip bekliyorlardı. Taleplerini iletmek için TBMM’ye gönderdikleri heyetteki bir işçinin AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’la görüşürken partilerine oy verdiklerini söylemesi üzerine Elitaş’ın “biz sizden oy mu istedik” diyerek işçilerin taleplerine ilgisiz kalması, bu partinin kimin iktidarı olduğunu gösteren bir ibret belgesi olarak tarihe geçti.
Yoldaşlarımızın yaşamlarını yitirmelerinin sorumlusu Uyar Madencilik ve iktidardır. Çünkü işçilerin tazminatlarının ödenmesine ilişkin mevzuat değişikliğinin meclisten geçmesi, aylardır AKP oylarıyla engellenmiştir. Yalnızca patronları kollamaya dönük yapılan bu engelleme yüzünden madenciler seslerini bir kez daha duyurmak için yola düşmüş ve düzenin başka bir cinayetinde yaşamlarını yitirmişlerdir.
Tahir ve Ali Faik yoksulun emeğinin saraylara meze edildiği bir dünyada sömürü ve zulmü görmezden gelmemiş, satın alınamamış, hiçbir baskıya boyun eğmemiş, işçi sınıfının haysiyetli, onurlu evlatlarıdır. Acımız ve öfkemiz sonsuzdur. Mücadelelerini zafere ulaştırmak ve anılarını yaşatmak, kalanların gidenlere borcu olsun.