Cuma, Nisan 19, 2024

Bağımsız Maden İş, Tahir Çetin ve Ali Faik İnter’in açtığı yolda yürüyor

Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın 2. Olağan Genel Kurulu, 21 Kasım Pazar günü Soma’da bulunan sendika genel merkezinde gerçekleştirildi. Temmuz ayında sendika genel başkanı Tahir Çetin’i ve öncü işçilerden Ali Faik İnter’i Uyar Madencilerinin Ankara’daki eylemi dönüşünde geçirdikleri trafik kazası nedeniyle kaybetmiştik. Madencilerin mücadelesinin öncü isimlerini kaybetmenin yarattığı boşluk bize daha büyük sorumluluklar yüklemekle birlikte bu sorumluluğu onlardan öğrendiklerimiz ve devraldıklarımızla yerine getirmeye çalışacağız.

Sendikanın genel kurulunda, Tahir Çetin ile aynı madende, aynı ayakta 10 yıl kömür kazmış, sendikanın kurucusu 7 kişiden biri olan Gökay Çakır genel başkan seçildi. Tahir Çetin ile Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın kuruluşundan itibaren omuz omuza mücadele etmiş olan Gökay Çakır’ın bu tarihsel görevi sınıf mücadelesinin gerektirdiği bir sorumlulukla ve samimi bir çabayla sürdüreceğine şüphe yok.

Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, kuruluşundan bu yana maden işçilerinin mücadele deneyimlerinden dersler çıkararak ve daha güçlü deneyimler yaratma çabası içinde var olmuş bir yapıdır.

Tahir Çetin’in de içinde olduğu Soma/Kınık bölgesindeki maden işçileri ilk seçenek olarak sarı sendika Türk Maden-İş Sendikası içerisinde mecburen bulunmuş. 301 madencinin katledilmesi, sarı sendikanın ne olduğu, işçileri bastırmada, köleleştirmede patronlarla nasıl köklü bağlara sahip olduğu maden işçileri önünde göze serildi. Bunlar sonrasında Dev-Maden Sen’e yönelen maden işçileri ile beraber içerisinde maden işçilerinin göreceli yan yana gelmişliğinin bozulmaması amacı ile işçilerin yönetimde söz sahibi olmasını engelleyen, sendikanın yönetimini ellerinden bırakmayan çetelerin, ağaların seçtikleri delegeler ile yönetimi gasp edenlere karşı mücadele verilmiştir. Ama bu sendikaların bahsettiğimiz deformeliklerle bütünleştiğini gördükten sonra maden işçisinin tüm bu zincirlerden “bağımsız” olan bir madenci sendikası kurmanın tarihsel mecburiyeti içinde bulmuştur.

 “Bağımsız” şiarı ile kurulduğu günden bugüne değin ortaya koymuş olduğu sendikal pratik, hem günümüz sınıf siyasetinin eksiklerini açığa çıkaracak hem de sendikanın sınıf mücadelesindeki tarihsel rolünü bir kez daha hatırlatacak yönde olmuştur. Bu pratikteki en önemli husus, sendikanın her alanında maden işçilerinin yönetimde olmasıdır. Maden işçisi dahi olmayan, patrona çalışan, koltuğunu seven, sosyal sermayesini tutan, iş ya da meslek gibi algılayan, ekonomik kazanç sağlayan, siyasi bir partiye angaje olmuş, ya hükümetin ya da siyasi bir kurumun uzantısı olmuş bir yönetim ve yönetici anlayışı karşısında maden işçisinin kendi mücadelesini örme tarzı, iradesini açığa çıkarma yolu zor da olsa geliştirilmiştir. Bu tarzın bir kesin çizgi olarak çizilmesi işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda yürütülecek bir mücadelenin zorunlu bir ilkesidir.

Bağımsızlık şiarı, maden işçileri meclisi kurulması ile en geniş yetkiyi bu meclise verme, tepeden inme kararlar olmadan her ocağın, her bölgenin kendi sorununu kendi mücadelesi ile aşması gibi yol ve yöntemler ile örülmeye çalışılmaktadır. Mevcut düzen içinde sendikalara dayatılan model; sendikal mücadeleyi sadece sarı sendikacıların hegemonyasında bırakıp şubeler, merkezler, genel kurullar, yöneticilikler, temsilcilikler, makamlar, ödenekler ile konsolide edip sarı olmayanı da sarıya dönüştüren, içi boş ve işçi adına işlevsiz bir tarz üreten modeldir.

Bağımsız Maden İşçileri Sendikası ise devlet, sermaye, mafya, ideoloji, krizler cenderesi içerisinde bir çıkar yol göstermeyi başarmıştır. İşçilerin sendikayı da ülkeyi de yönetebileceği anlayışının güçlenmesi ancak ve ancak Bağımsız Maden İş’in temel aldığı işçi meclisleri işleyişinin yaygınlaştırılması ve güçlendirilmesiyle mümkün olacaktır.

Bağımsız Maden İş, başından beri benimsediği işçilerin sendikaları yönetmesi yönündeki tavrı ve çizgisi nedeniyle maden işçisi adına birçok kazanıma ulaşmıştır. Soma Kömür İşletmeleri işçilerinin hakları için yürüttüğü mücadele sonucu İş Kanununa geçici madde eklenmesi ile Türkiye Kömür İşletmesi’nin alacaklardan sorumluluğunun doğması; Uyar maden işçilerinin işçilik hakları için yaptığı yürüyüş sırasında şehirlerarası karayollarında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmeyeceğine dair uygulanan engele karşı yapılan idari başvuru ve akabindeki idari dava sonucu, mahkemenin 2911 sayılı kanunun şehirlerarası karayollarında eylem yapılamayacağına dair kanun maddesini iptal etmesi ve de Uyar maden işçilerinin Darkale ocağında çalışmış olan işçilerin kıdem ve ihbar alacaklarının taraflarına ödenmesi sendikanın örgütlenme tarzı ve ilkelerinin uygulanmasının neticelerine birer örnektir. Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Özbeyler ve Uyarlar ailesine ait maden ocaklarında işçilerin alacaklarını alamaması üzerine yürütülen eylemsel ve hukuki süreç şimdi de Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde Vero Madencilik çalışanı maden işçileri için başlatılmış olan süreç ile bu tarz devam etmektedir.

Bu mücadele sürecinde maden işçisinin çıkarından başka çıkar düşünmeyen önderler çıkmış ve çıkmaya da devam edecektir. Tahir Çetin ve Ali Faik İnter’in öncülük ettiği ve üç sene gibi kısa bir zaman içerisinde biriktirilmiş olan bu deneyim, maden işçilerinin bu yürüyüşü büyütmesi ve onların anısına ve miraslarına saygı ile gelişecek ve yaygınlaşacaktır.

Son Eklenenler